8 Mart 2011 Salı

BEKLENTİSİZ SEVMEK...

Yani "Bugün telefon etmedi" demeden,
"Şu an nerede acaba?" diye kendi kendiniz.i yemeden,
"Yaş günümü hatırlayacak mı acaba?" diye bir beklenti içine girmeden sevdiniz mi hiç?
Onun, size ait olmadığını kabul edip,onu özgür yaşamı ile sevmeyi denediniz mi?
Yanındaki erkek arkadaşına aldırmamayı öğrenip ama aldırmıyormuş gibi yapmadan, g...erçekten aldırmadan, "Bitecekse biter , bunu ben değiştiremem, beni sevmeyi bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi" diye düşünüp onu yersiz kıskançlıklara boğmaktan ve kendinizi yıpratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç?

Hiç beklemeden çalan bir kapıda, onu karşınız da görmek ne güzeldir bilir misiniz?
Beklemediğiniz bir anda hediye almak en sevdiğinizden,
Ve beklemeden gelen bir "seni seviyorum" mesajının tadına varabildiniz mi hiç?
Siz istediginiz için degil, o istiyor diye yapildi mi tüm bunlar?
Ve beklentisiz sevmenin tadina bakabildiniz mi hiç?
"Bugün beni hatirlamadi" yerine "Hiç beklemiyordum, senin gelecegini" diyebilmek ne güzeldir oysa...
Onu bogmadan, kendinizi bogmadan sevebilmek ne güzeldir...
Sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadina varabildiniz mi hiç?
Yapilmamis davranislar, söylenmemis sevgi sözcükleri ile kendi kendinizi ask çikmazinda kaybedeceginize, Hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu?
Beklentisiz sevin...
Ben, beklentisiz seviyorum...
"Niye aranmadim" diye düsünüp kendini kendinizi yiyeceginize, hiç beklenmedik bir "Seni özledim" mesaji ile aski yakalayin..
Beklentisiz sevin...
Ben, beklentisiz seviyorum...
O, sizin sevgiliniz oldugu için degil. Ona tapulu maliniz gibi, çantaniz, arabaniz gibi davranma hakkiniz oldugunu düsünmeden...
Onu sevdiginiz, onun da sizi sevdigi için sevin...
Sevgiye karisan "beklenti" denen illeti hemen silin askin ak sayfalarindan...
Göreceksiniz ki, o zaman ask, baska bir güzel...
Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda biraktigi tat, yillanmis sarap gibi, beklenti zehrine karismadan bir baska döndürüyor insanin basini...
Ben, beklentisiz seviyorum...
Onun nerede oldugunu merak etmiyorum...
"Beni bugün neden aramadi" diye geçirmiyorum içimden, aramadigi zamanlarda...
Gelecege dair hayallerim de yok zaten...
Ben, sevgiyi yasiyorum...
Onun yanimda oldugu anlar o kadar degerli, o kadar kiymetli ki...
Gerçeklesmemis ve gerçeklesmeyecek beklentilerle mahvetmiyoruz o anlari...
Beklentisiz seviyoruz...
Sevdigimiz için seviyoruz...
Hayalsiz, geleceksiz, beklentisiz...
Anlik seviyoruz...
Deneyin...
Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün...
Beklentilerle bogdugunuz asklariniza aciyacaksiniz...


CAN DÜNDAR

2 Şubat 2011 Çarşamba

ADAM DEDİĞİN........

Adam dediğin cesur olacak! Baktımı şöyle karşıdan, için titreyecek. Ayaklarında bir dermansızlık, seni alıp götürecek. Artık ev mi olur, deniz mi , gökyüzü mü, nedir bilmem. Alsın götürsün yeter.
Adam dediğin; sana ihtiyacım var demeyi bilecek. Seviyorsa seviyorum var mı diyebilecek. Korkmayacak ne aşksızlıktan ne parasızlıktan ne senden ne başkasından!!!!
Adam dediğin sihirli olacak azıcık, ruhuna ulaşmayı öğretecek. Biraz da kıskanç olacak, vurdu mu ses getirmeyecek ama vurmaktan beter edecek gözleriyle...
öyle bir adam işte....
Arada sırada dokunmayacak sana, aramayacak!!! Adam dediğin, güdümlü değil eğitimli olacak. Okuduğunu anlayacak, bilmediğine bilmiyorum diyebilecek, sallamayacak... Lügatında
"haklısın-doğru-evet

-gidelim-yapalım-merak etme-sen üzülme-" olacak. "Üzgünüm-yorgunum-belki-yarın-olmaz" olmayacak...

Adam dediğin bir söylediği sözü unutmayacak, geri almayacak, temcit pilavı gibi çıkarıp çıkarıp höykürmeyecek. Utanmayacak, arlanmayacak, başkasının
karısına da yan gözle bakmayacak. Azıcık namuzsuz olacak tamam ama o namussuzluğu ancak ve ancak senin uğruna , değerleri ve onuru uğruna kullanacak...

. Sert olacak sert adam dediğin, sözünü sakınmayacak, koydu mu yumruğunu masaya, bileceksin ki susman gerek...

Adam olacak adam... Odun gibi çıtır çıtır değil, kömür gibi için için yanacak içinde ve arkasını dönüp uyumayacak zevkleri bitince. Şefkatli
olacak adam dediğin anlıyor musun? Gönlünü almasını, sinirini çözmesini, seni memnun etmesini bilecek. Yan gözle şöyle bir süzmesiyle için eriyecek...
'Kırıldım, yamuldum, küstüm, konuşmam' demekle olmaz. Neyse sorun çözecek, ertelemeyecek. Bilecek hayatın kurtarılası anları olduğunu ve o anı bir daha
geriye saramayacağını.
Aşkı için dağları delecek, fizana gidecek,
ama dönmesini de bilecek, kıçının üstüne oturup beklemesini de.
Adam dediğin iyi araba kullanacak !. Direksiyon hakimiyeti , yön kabiliyeti 100'de 1500 olacak. Bastımı gaza saçların savrulacak, bir iki
manevrayla parkediverecek arabayı, saf saf bakmayacak...
Beyefendi olacak. Belinden kavrayıverecek parmakları, dansa kaldırırken... Arada bir elini havalandırıp seni döndürecek, soluğuna soluğunu değdirecek, ne zaman duracağını da bilecek.
Kendini göstere göstere afişe etmeyecek. 'tamam hoşum, akıllıyım, param var ama kadınıma da
sadığım' dedirtecek... korkuyla değil ama minnetle sokulacaksın koynuna.

.
Ve bileceksin ki, evde "O" adamı beklemenin, ve kapıyı açtığında onu görmenin zevkini başka hiçbir şey tattıramaz sana..